9 Ocak 2009 Cuma

ruhunu ödünç ver bana!




Duygusuz bir eylemden ibaret bir kadın tadını damağına katarken, senin içinde binlerce sen vardı… Ve sanki her bir zerreme gözlerini dikmiş ayrı ayrı insanlar vardı içinde.. Ben delice konuşurken seninle ve belki de kendi kendime, sen sessizlik hakkını kullanıyordun.. Yine.. Yine…

Ve sen kelimelerimi çalıyordun..
Ben söyleyemiyordum…

Sanki yüzlerce binceler insan bana bakıyordu senin dışında, sen ve diğerleri vardı hayatımda… Sen ve senin dışındakiler..

Yıllar önce bestelediğim bir şarkının, hani öylesine, amaçsızca, bir kahramanı bile olmayan bir bestenin kahramanı oldun sen..
Ben yıllar önce seni anlatmışım ve kendimi…
Şimdi mırıldandım, daha az önce…
Ne güzel anlatmışım seni..

Bir dağın zirvesindeki kartopuyum, her itilişimde aşağıya, düşerken büyüyor, büyüyorum….
Hem kendimden hem de senden bir şeyler katarak kendime çoğalıyorum sanki…
Binlerce oluyorum ben içimde…
İçimde binlerce kişi…
Sen açık oturumda tartışıyorsun beni, o içindeki diğerleriyle..
Sorgu da bitmiyor, sual de…

Senin karşında idamı bekleyen mahkumlar gibi hissediyorum kendimi..
Ne zaman öleceğimi merak ediyorum..
Kelimeler ağzımdan, patlamış bir borudan fışkıran sular gibi hiç düşünmeden çıksın istiyorum...

Sonu nereye varacaksa varsın…

Ve sen yine…
Kelimelerimi çalıyorsun
Söyleyemiyorum…

Hayatta tek ihtiyacım olan şeydi
Tereddütsüz bir ruh…
Sonsuz aşk
Lanetli bir tereddüttü
Diye fısıldarken
Beynim kara bir dantel ören
Örümcek..
Ağlarıma takılmış bir böcekti
Beynimin orta yerinde
Ölü bir böcek…
Kanımdan daha sarhoş
Bir bardak şarapla
Çakırkeyif gülümsemesi dudaklarımda
Kime baktığımı bilemezken,
Tanıyamamışken tam da
Karşımda duranı
İçimden sana sesleniyordum..

“Ruhunu ödünç ver bana
Ona ihtiyacım var!”

Binlerce ayak izinde
Binlerce sigara izmaritinde
Günün ilk koşturmasıyla kuruyan dudaklarda
Karşılaşıyorduk senle..
Göz göze geliyorduk bazen de
Ya da burun buruna…
Kulaktan kulağa fısıldıyorduk
Bu büyük çığlığı…
Sana ihtiyacım var
Ruhunu ödünç ver bana….


“Nehirler akar mı bu bozkırın ardından
Suyun içinde balıklar boğuluyorken
Güneş doğar mı bu gecenin ardından
Örümcekler beynimde dolanıyorken..”


“Bir tek cevap vardı aslında
Söylemesi zor olsa da
Ölmek de yaşamak da birdi aslında
Ruh bedene fazlaymış
Kimi yaşar kimi kaçarmış
Bir ipte iki cambazmış
Sevişmek oysa…”

Hiç yorum yok: