20 Ocak 2009 Salı

lekesiz zihin


"unutkanlar şanslıdır çünkü hatalarının derdini çekmezler" Nietzsche


"Ne mutludur suçsuz bakirenin dostları
Unutulan dünyadan, dünya unuturken
Lekesiz zihnin ebedi gün ışığı
Her dua kabul olunmuş
Ve her istek bırakılmış. ” Alexander Pope

Eternal sunshine of the spotless mind izledik bugün lamassu ile birlikte..

İlk izlediğimde gerçekten çok etkilenmiştim, hani çok da fazla birşey bilmezken kendimle ilgili. bugün izlediğimde takrar, gözlerimin dolduğu, boğazımın düğümlendiği anlar oldu yine yine..

hastalıklı görünen aşkın ne kadar büyük olduğunu farketmek.. belki de asıl hastalığın aşkın o kadar büyük olması demek bu...

elbet çok şey yazılmıştır bu filmle ilgili, ben tarafsız ve tekrarsız yaklaşmak için hiç birşey okumadım özellikle, ne yorum ve herhangi bir yazı..

kendimizden çok şey bulduk lamassuyla, benzer şeylermiydi bilmiyorum ama, bu kadar benzerlik ürtütücüyüdü aslında..

ben böyleyim işte, kafama eseni yaparım dedi..

birisini silmek bir anlık bir karardı bazen belki, birikimleri hiçe sayarsak eğer..

lamassu uyuyor şuan, çok takırdayan klavyemin sesine inat uyuyor, sevmiyor da sıcağı çok, üstünü açmış, öğrendim artık, örtmüyorum üstünü..

senin yatağına gelince birden uykum geliyo dedi, yataklar benzerdi, çünkü yatağa yatanlar benzerdi..

ruhumun şeklini almış yatağım..

pelte gibi...


bir sigara molası şimdi...

lamassu gözlerini açtı..

2 yorum:

SER dedi ki...

yaşamak...
seninle beraber yaşamak..

gönlümden tek geçen duygu bu şu anda.
seninle geçen o günün sonunda, senin yatağında, senin hislerine bu kadar benzerken "pelte" olmak ne kadar güzeldi..
hmmm...
uykum açılıyor gitgide :D

blackinwhite dedi ki...

uyanış..