aslında yatmıştım ama tekrar kalkıp yazmaya karar verdim.
hipnotize olmuş gibiyim son bikaç gündür.
durup öylece, düşündüklerime hakim olamadan düşünüyorum.
bana ait anlar arıyorum delicesine, çıldırmışcasına.
aklımı oynatıyorum sanki en saçma müziklerin eşliğinde..
bir şarkının 5 snlik bölümü için tekrar tekrar dinliyorum ne hissettirdiğini anlayamadan
ve buna da anlam arayarak..
herşeye anlam aradığım gibi.
"aşk bir anlam arayıştır" demişti eskilerden birisi..
bu blogu asla okuyamacak birisi..
eksik parçama kavuşabilirsem tam olucam.
vermesini beklemeden çalmak istiyorum sanki.
hırsızlar gibi gizli gizli çalmak istiyorum.
o uykudayken rüyasından çalmak istiyorum.
yanımdayken bedeninden..
yazdan nefret ediyorum, balkonlardan ve pencerelerden..
yüksek binalardan da..
büyük bir ızdırap oluyor, yukarıdan aşağıya bakmak..
neden bu kadar büyük bir istek var atlamak için, ama ölmek için değil.
garip bir merak, içinden çıkamadığım..
sigaralarımı yarım içiyorum..
bitirmeye cesaretim kalmıyor aşağıya bakarken.
tıkanıyorum..
ve yine acımaya başladım herkese herşeye..
içimdeki boşluk büyüdükçe, başka şeylere acıyarak dolduruyorum boşluklarımı
içimde, dışardan bakılınca görünmeyen ben, kendini daha büyük hissettikçe..
ben başkalarının gözünde ufaldıkça..
içimdeki büyüdükçe..
ben ufaldıkça..
ben büyüdükçe..
12 Haziran 2009 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
7 yorum:
zekisin!
siz mi teşrif ettiniz:) bende nerelerde diyodum:)
"yazdan nefret ediyorum, balkonlardan"... nedense bende sevemiyorum. benim için 365 gün yağmurlu olsa çok daha mutlu olurum. bir kupa çayımla pencerenin dibinde oturmak, çatıya damlayan yağmur tanelerinin sesini dinlemek herşeyden çok mutluluk veriyor bana
aynen, küçük kutup ayısı gibi yazın erimekten korkuyorum:)
Seninkisi bi korkuymus :) benimkisi yagmura sevgi...
sebep farklı sonuç aynı:)
Yorum Gönder