1 Ağustos 2010 Pazar

şaşırırdım hayatından vazgeçen insanlara. hani herşeyi silip atabilecek kadar hüzne boğulabilmelerine inanamazdım. insan o noktaya gelebilirmiş. sayısız kere gidip geldim, her seferinde bu sefer değil dedim. şimdi olmaz. geleceğimi merak ediyorum. ilerde nasıl bir hayatım olacağını merak ederdim hep. çok sevilecekmiyim? iyi bir işim olacak mı? ailem kavga etmeyi bırakıp da mutlu olacaklar mı? çocuğum olacak mı? hep yapmak istediklerimi gerçekleştirebilecekmiyim* mesela bir enstrüman çalabilecek veya bir kitap çıkartabilecekmiyim?

sadece meraktan geri dönmüşümdür hep ben.

şimdi merak da etmiyorum. halamın kaderini yaşamaya mahkum edilmişim. ben gitsem geri kalanlardan çıkacak tüm bu acı.
onları acıtacak.
yine tüm günahlar sırtıma yüklenecek.

ben sadece kendime ait bir hayat istedim.
beni dünyaya getirme kararı verdikleri için tüm diğer kararların da kendillerine ait olduklarını düşündüler.

ben hayatımda 2 gün üst üste mutlu olduğumu hatırlamıyorum hiç.

ağlamadan geçirdiğim 1 haftam bile yok şu hayatta.

yaşlanmış hissediyorum.
doktora ihtiyacım var.

çok...

Hiç yorum yok: