28 Temmuz 2009 Salı

uzman olmak saçma bir şey:)

evet nihayet evime ulaştım ve hemen oturdum yazının başına :)
stresli ama güzel bir gündü, uzun zamandır binbir zahmetle yazdığım tezimi bugün savundum, hem de öğle sıcağında klimasız bir salonda.
şans bu ki, yasemin klasiklerinden biri daha yaşandı, evet son 2 gün kala kulağıma su kaçırıp tıkamayı başardım.
aman ne hoş ne güzel.
ve tabiki savunma sırasında, hocaların sorularını duyamadığım için
"haa, höö, hocam tekrar edebilirmisiniz, duyamadım..." gibi gereksiz sohbetlere girmem neden oldu.
neyse ki sevgili danışman hocam, süper kahraman gibi imdadıma yetişip beni kurtardı:)
bir diğer yasemin klasiği olan , sunumun orta yerinde gülmeye başlama,
evet aynen gerçekleşti, tam da hoca bana aminoasitlerle ilgili bir soru sorarken, ilahi bir gücün kulağıma fısıldadığı cevapla içime birisi girmiş gibi verdim cevabı, sonra ben de şaşırdım, neye dayanarak vermiştim bu cevabı bilmiyorum, evet aynen böyle oldu.
ve işin daha komik yani cevap da doğruydu:)
neyse beni saran sevinçle suratımda salak bir gülümseme oluştu, ardından dişlerim ortaya çıktı, ve ben ağzımı toplayamaz oldum sonunda..
" zavallım sevindi garip" demişlerdir.
yaklaşık 1 saatlik ter akıtan bir savunmadan sonra, sessizlik oldu, kimsenin söyleyecek bir şeyi kalmamıştı, "seni biraz dışarı alalım dediler"
çıktım, koşa koşa, beni sabahtan beri yalnız bırakmayan, hayatın bana verdiği en büyük armağan olan kişiye, yani ona doğru gittim.
uzaktan gördü, şaşırdı hemen yanıma geldi sarıldı,
"ee noldu bitti mi geçtin mi?"
bilmiyorum dedim beklicez.
bekledik, ben hala heyacanlıydım, okuldaki kameraların çekmediği bir alanda kısacık bir buse aldım kendisinden, ve içeriye çağrıldım tekrar.
hocalarımız ayağa kalktı, bir hocamız elini uzattı, "hayırlı olsun, artık uzman oldun, aramıza hoşgeldin " dediler ve tek tek tokalaşıp, öpüştük.
çok garip bir duyguydu, daha 5 dk önce popomdan kan getiren adamlar gitmiş, birer kanatsız melek haline dönmüşlerdi:)
koşa koşa çıktım, gittim sevgilimin yanına, "bitti, geçtim " dedim. sarıldık. uzun zamandır hayalini kurduğumuz bişeydi bu, sanki sonrasında sihirli bir değnek bize dokunup da herşey düzelecekmiş gibiydi, veya biz ööle hissetmiştik.
günün en güzel anlarıydı.
ha bu arada, danışman hocam, ben ve beni namı değer manita, oturup bir çay içtik, sohbet ettik, derken sanata müziğe geldi konu, manita rahatladı açıldı, çok sevdiler birbirlerini, kaynaştılar, ruhen seviştiler.
ona da ayrı mutlu oldum.
sonrasında, canım arkadaşım, benim hitabımla"rosen red" bilge geldi çıkışa, oturduk, her zamanki gibi, dünya tatlısı, şirin, zeki tavrını ortaya koydu, ortam sıcacık oldu, benden iyi anlaştılar. o ve sevgili sevgilim:)
çok güzel anlardan birisiydi bu da..
canlarım..
sonra eve dönüş, yemek yeme, sevgili ayşe teyzemle sohbet, derken biraz çay biraz sigara, muhabbet, hayaller ve mutluluklar, pelte gibi yatmalar falan derken..
en güzel günümü, sevdiklerimle, vazgeçemediklerimle, güvendiklerimle, güldüklerimle, tüm dostlar hep beraber atlattık.
birbirini tanıyan, birbirini seven insanlar oldu aramızda..
ben ve benim özellerimdi onlar..
çok da güzel oldu.
"aşk" vardı bugün içimde..
içime sığdıramayacağım aşk ve huzur..
evet.
ben şimdi bir adli biyoloji uzmanıyım:)
bana henüz hiç bir faydası olmadı ama çok şeye vesile oldu..
gün içinde 4 kere öptüğüm canım hocam, dünyanın en seksi kadını, en güzel küfür eden hatunu, moral kaynağı biricik hocama da tekrar teşekkür ederim.
ayrııııcaa, beni hiç yalnız bırakmayan, karizmasını konuşturan değil, resmen bağırtan, akıllı ve 6. hissinin çok geliştiğine kesinlikle inandığım danışman hocama da çook teşekkür ediyorumm.
benden bu kadar.
öperim.

that's all babe!

11 yorum:

absalom dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
blackinwhite dedi ki...

evet öyle oldu:) üzerimden inanılmaz bir yük kalktı, hastasıyım medeniyetin.
taktım manitayı koluma, alın kardeşim bu benim seviglim dedim:)
ohh benden mutlusu var mı şimdi :)))
teşekkürlerrr bu aradaa:))

absalom dedi ki...

medeniyet güsel şey hakkaten :))

şu yaşıma geldim daha buna benzer bişi yapamadım ya.
yanarım ona yanarım white.

mazallah harp çıkar heralde.

odunuz felan ama medeniyiz biz erkekler :))

blackinwhite dedi ki...

hehe evet ya:))

blackinwhite dedi ki...

absalom sildim yorumunu, darılma gücenme:) öylesi daha iyi olacak gibiydi :) ve senin çılgın buzdolapçı olduğundan acayip şüpheleniyorum:)

atz dedi ki...

Master of düdük.Her ne kadar başlı başına bi mantık hatası olsanda bebeğim, master of science olman bana çok büyük bir gurur verdi =) Buna en çok ben seviniyorum çünkü artık her gün tez lafını duymayacağım hehehe :) ayrıca tez yüzünden sana doyamadan yanımdan gitmelerinde olmayacak.Yeni birşeyler bulursun elbet ama en azından şu 1 ayın tadını doyasıya çıkarmak istiyorum ;) Seni seviyorum

blackinwhite dedi ki...

olsanda yazılmaz olsan da yazılır.
bir uzmanın blogunda böyle yazım hataları görmek istemeyiz bilirsin:)
her türlü kahrımı eziyetimi çekip de, şu tezin bittiğini gözlerinde görmek istercesine okula gelip de sabırla beklediğin için teşekkür ederim.
her türlü sendromuma, kaba kuvvetime, triplerime katlanıp da, şu yazıları yazabilmen için seviyor olman gerek gerçekten.
ben bunu çok iyi biliyorum:)
ama ondan da önemlisi
BEN DE SENİ ÇOK SEVİYORUM :)

(ayrıca düdük sensin)

atz dedi ki...

yoo

blackinwhite dedi ki...

walla mı?

bilge dedi ki...

öööf sevgi pıtırcığı olmuş herkes burda:)dayanamiciiim
karnınızdan uçuşan mor kelebekleri görmedim sanmayın:P
tekrar tebrikler bebekçim.
sana da selamlar sevgiler (atz)!!!seninle tanışmak büyük zevkti laf olsun diye de değil haaa

blackinwhite dedi ki...

hehe:) rosen red sen de geldiysen okeye başlayabiliriz gibi geliyo bana :)
karnımdaki mor kelebekçikleri de çok seviyorum, seni de!