20 Kasım 2008 Perşembe

emo'lar memo'lar


çok saygıdeğer tarz bilirkişisi bir arkadaşımdan duydum ilk defa "emo"ları. her tarafta gördüğümüz, sanki aynı anadan babadan çıkma, dünyanın en büyük "klon"ları olan topluluk. internetteki emo tarzıyla alakalı yazıları okuyunca "büyük bir kısmının mor renkli giyinmesi- sevmesi" olayına ufaktan kıllandım. en sevdiği renk mor olan ben, bunu öğrenince "acaba ben de mi emolaşıyorum" demekten kendimi almadım. sonra bu tezin antitezini geliştirmek üzere, tüm fotoğraflarıma tek tek baktım. ama değilmişim. üstten çekim bir fotoğraf, kesinlikle insanın kendi kendisini çekmesi lazım, kol yandan hafifçe görünecek, gözlerde koyu makyaj, gizemli bir bakış, dudaklarda "sweetie- masumiyet göstergesi tezat renkli" rujlar, dekolte (çatal) neyse içim birazcık rahatlamıştı. tam da bugün okuldayken bir arkadaşım gelerek, sen hep mor şeyler mi giyiyorsun demesi beni sevindirmişken, çünkü yakıştığını da söylemişti, bir an için tüm elbiselerimi baştan aşağıya değiştirme dürtüsüyle baş başa kaldım. emoluk bir titan gibi büyüyen koca bir canavar halini almış son zamanlarda. hakkını da yememek lazım ki kızları da pek güzelmiş. "tarz bilirkişisi" arkadaşım bööle söylüyor. bende facebooktan şöyle 3bin 5bin fanı olan insanların funcluplarına girip bakayım dedim resimlerine. çoğu 14-17 yaş arasında büyümüş de küçülmüş tiplerdi. bir süre sonra kim kimdi, bu insanlar aynı mı, birisi bana şaka mı yapıyor diye düşünmeye başladım. başım dönmeye başladı, dünya tüm gerçekliğini yitirdi, kendimi emo dünyasından uzakta, bir matriksin içinde hapsolmuş gibi hissettim.
peki emoluk bu kadar yaygınsa, emo olmayan diğer insanoğlu neydi? memo'muydu? emo memonun evrim geçirmiş halimiydi? bence öyleydi. sonra da memolarla ilgili bir araştırma yaptım. evet memolar emoların kıyas nesnesiydi.
eskiden beri sevmediğim, memolara olan saygım arttı. tüm tarz abilerinin dikkatle takip ettiği bu akımın gerisinde kalmaktan dolayı kendimi asla affedemeyecek olsam da:) zaten yaşım gereği emo olamamanın üzüntüsünü de aynı zamanda taşır oldum. benden yaş geçmiş artık, ben artık olsam olsam memo olurum bu saatten sonra. bide galiba emoların üst sınıfı var, belki o gruba dahil olabilirim diyorum "gothic" olanlara yani. gotikler daha olgunlar ve standart bir tarzları yok, gotik ablalarımız abilerimiz, günlük yaşantılarında sıradan bir hayat sürerken, içlerindeki karamsarlığı "bakış açısı" dediğimiz tarzın temelinde yaşıyorlar. bende sürekli siyah giyinen birisi olarak heyecanla gotiklere dahil olabileceğim için seviniyorum. hani bir de adli bilimciyim falan, uzaktan bakınca benim de kendime has bir tarzım niye olmasın ki, benim neyim eksik, emo olamadım, memo olamadım, gotik olayım bari..
ya da ne bilim en iyi tarz tarzsızlıkmıdır ki? emin de olamadım.
emolar, memolar, cemolar,kekolar, lar, lar, lar....
ben en iyisi emin olana kadar biraz ayna karşısında şu tarz meselesini çalışayım.
bakalım ne çıkacak...
tüm tarz sahiplerine sevgiler.
how to become emo videosu için aşağıdaki linke tıklayın:

Hiç yorum yok: