23 Ocak 2010 Cumartesi

su

sen hangisi olmak istiyorsun?

üretenlerden mi?
yoksa üretilenleri kullananlardan mı?

kendini hangisine layık görüyorsun?

kolaydır yapılmışın üzerine konuşmak,
eleştirmek
insafsızca?!

yapman gerekir senin de doğru olduğuna inandığın biçimde.
kıyısında köşesinde dolaşmadan.

birisi demişti bana zamanında,
aşk ile söylemişti o zamanlar.
"sen bir adasın herkes sana gelmek isterken, ben adım atmak istemiyorum sana, sahillerinde dolaşmayı seviyorum ben" diye.

korkakça gelmişti çok,
şimdi hala korkakça!

böyle pırıl pırıl görünen bir cümlenin ışıltısında kamaşıp da gözleri görmek istemez kimse altındaki gerçeği.
susar gider..
hep susar anlayan da.

duruşun olmalı öncelikle.
ama nerde durduğunu önce sen bilmelisin.
açık adres gibi olmalı duruşun, yanlış kapılara çıkmamamalı seni arayan.
adresin belli olmalı.

başarı demek önce durduğun yerde belli olur.
sonra da stratejinde.
asla söylemeyeceksin onu işte.
tek saklaman gereken bu.

kendinden bile saklayacaksın çoğu zaman.
dilinin ucuna geldiğinde, minik bir kan damlası gibi yutacaksın.
tükürmeyeceksin.

söyle memnunmusun durduğun yerden.
olmak istediğim bu muydu gerçekten?
yada başka yerdi de olmak istediğin
bununla yetinmek daha mı kolay geldi.
kader kısmet diyerek.
yada zamanını bekleyerek.

hergün görüyorsun kendi suratını,
bir de başkalarının gözünden bak.
kıskanılıyormusun
yoksa
acıyorlar mı sana
içten içe.

bunu bilebilirmisin gerçekten?

gol atmak değil başarı.
kendi kalene değil
rakip kaleye atacaksın o golü.

o zaman olmuşsundur.
ama bunu da bilemezisn asla maç bitmeden.

uzatmaları da var bu işin.
yoruldum biraz dinlenicem diyemezsin,
çıktıysan sahaya.

karda yürüyüp izini belli etmeyenler var hayatta,
(kar'a övgüm)
ya geçeli çok olmuştur o yolardan
üstünü örtmüştür yeni karlar çoktan,
yada
yürümemiştir hiç
yürümüş gibi göstermiştir.

peki ben?
sen?
veya
onlar nasıl yapacaklar?

gerçekten varmıdır bunu başaran
yada ilk başaran olmak istermisin??

hep özeldir ilkler,
hep ilk olmak istemişimdir ama
şans ya bu dünyaya bile 2. çocuk olarak gelmişim.

yaptıklarım yapmak istediklerimin yanında
bin yıldızdan biri sadece.
ama işte hayat da geçiyor bi yandan.

az önce bir kar tanesini tutmak istedim avucumda
elime değdiği anda eridi.

kardı su oldu..


söyle bana ılık bir su gibi mi yaşamak istersin,
dağın tepesindeki kar gibi mi?

ben de bilmiyorum.

öz aynı sonuçta,
şekil geçici..

hepimiz aynı kapın içindeki su mu olmak istiyoruz.

öyleysek söyle bana?

akacakmısın
duracakmısın yoksa??


2 yorum:

TNT dedi ki...

hey; çok iyi !

blackinwhite dedi ki...

hmm