30 Ağustos 2009 Pazar

kelebek'e


bu yazıyı yazdıran dün sokağın ortasında ezilmiş bir kelebekti.

tek kanadı tamamen bütünleşmişti asfaltla..

elimle alıp kaldırmak istedim, parçalanmasından korktum.

ve bıraktım onu orda öylece,

nasıl olsa öldü diye..

ve
uzaklaştım..

en çirkiniyken bile gözlerimiz kapatıp da bir an en iyisi olduğumuzu hiç mi hayal etmedik?

ve sanat önce ruhta başlar bedende değil...

şimdi benim kırmızı ojelerim kimin için?

niçin?

ve belki ben de kendi sanatıma tutukunum

belirsizce

anladım..


özgürleşmenin kırbaçlayan sanatı..
aşk!


"gerçek sanatçı, geleneğin eksikliğine ve sırasına eli değecek kadar önde, deliliğin saçmalığına düşecek kadar da kenarda olabilendir."

Özdemir Asaf- Yuvarlağın Köşeleri

ben şimdi dinlerken yeryüzünün en güzel kadını söylüyor bu şarkıyı diyorum.

Amy Winehouse- back to black

resimlerden ve suratlardan uzaktan bakınca..


...ve ben anladım artık onu.

deliliğine ve saçmalığına alıştım.

ve bu "sanat" beni delirtse de,

aynı yerden bakıyoruz gökyüzüne.

saçmalama sanatında alkışlarken

birbirimizi..

aynı sahnede!

yüzyıllık kelebekler sahnesi!



4 yorum:

FeSAT dedi ki...

" yüzyıllık kelebekler sahnesi! "

bayıldım bu söze...
günü birinde bi film çekersem eğer ismi kesinlikle bu olacak..

blackinwhite dedi ki...

hmm:))
telif hakkı isterim:P

FeSAT dedi ki...

hehe :)
parama yok ama başka şekilde öderim ;)

blackinwhite dedi ki...

senin canın sağolsun, ne demek:)
ayrıca kız olsaydın o teklifi de düşünebilirdim :D