24 Mart 2009 Salı

özgür irade

"yirmi ikinci kromozom (genom)

hume çatalı: ya eylemlerimiz önceden planlanmıştır.
o halde bunlardan sorumlu değiliz.
ya da bunlar rastlantısaldır,
o halde bunlardan sorumlu değiliz.

oxford felsefe sözlüğü "

özgür irade var mıdır?

irademin özgürlüğü benim özgürlüğümle kısıtlıysa
bu gerçekten özgürlükmüdür?

o zaman kalbim sevmedi seni, aşık olduğum genlerindi,
severken ne haklıydım seni..
yanılabilirmiydi peki genler?
kokular aldatıcımıydı?

kendi özgür irademin kurbanımıydım
adaletsiz özgürlükte?

bir yumurtanın bir sperme olan aşkımıydı
kendi atalarına ihanet edercesine yarışan
rahmin içindeki rekabette..
sperm mi koşmalıydı yumurtaya
yoksa yumurta mı seçmeliydi istediğini?
başını ilk sokan kazandı da savaşı
peki ya diğerleri?
şanssız iki kuyruklular,
yerinde sayanlar..

doğanın en mükemmelleriydik
herkes kendi özgür iradesince yarıştı
ya planlı ya rastlantı
sorumlu değildik evet..

seni sevmekten ben sorumlu değilim anlıyormusun?
beni sevmenin de sorumluluğunu yüklemiyorum sana

bu sorumluğu da atınca üstümden
hafifledim ben de..
seni sevme sorumluluğumu doğaya yükleyince..

seni seviyorum..

sorumsuzca...

1 yorum:

SER dedi ki...

çok sevdiğim bi hocam der ki;
yemek yemek de su içmek gibi, cinsellik gibi aslında idimizin bi faaliyetidir. eğer corteximiz olmasaydı, idin nispeten beyinde lokalize edebileceğimiz yeri olan limbik sistemle var olurduk sadece ve canımız kuru fasülye istediğinde girdiğimiz lokantada ilk gördüğümüz kuru fasülye tabağını kapardık adamların elinden; çünkü idde devamlı dönüyor arzu denen meret: kuru fasülye de kuru fasülye. ama kokuları da değerlendiren ve yöneten subsistemlerin üzerinde ne yazık ki bizi gördüğümüz ilk tabağa yönelmekten ve dayak yemekten kurtaran bi kabukçuk var. öyle çok adamın teni güzel kokuyor ki bana da.. hele birininkine dayanamıyorum, ta Türkiye'nin öbür ucundan çağırıyor.. ama gel gör ki o zalim kabukçuk kokuyu alıp yorumlasa da en büyük kilidi de o takıyor ayaklarıma; her ayağa kalkıp yürümek çabasında kendimi yerde buluveriyorum acıyla. istesem de o dünyanın en güzel kokusuna; gidemiyorum, gidemiyorum..