5 Eylül 2009 Cumartesi

özel enayi

aslında yazmak ve paylaşmak istemiyorum bişeyleri bugün hiç.
ama içimden birşeylerde sanki yazmazsam günüm kötü geçecek diyor.
günden kastım "geceden" sabaha kadar olan gecemden yani..

bir sözlükte arada sırada zırvalıyorum ve orda bir yazı gördüm.
hoşuma da gitti.
"her insanın alnında, ''bana kendimi özel hissettir'' yazar.." diyordu bir yazar arkadaş.

beynimde şimşekler çaktı ve saniyelik bir zaman diliminde içimdeki izleyiciyi gördüm.
gerçekten de full hd kayıt yapan bir kameram var içimde.
tüm anları saklıyorum.
psikopat bir seri katil olsam, bu kadar ince detayı saklamamı anlamlı bulucam ama değilim.

herhangi sıradan bir insanım işte.
ama beynim çöplük gibi.
özellikle önemsediğim kişilerin her hareketi bitmek bilmeyen bir hafızayla depolanıyor içimde..

geçen gün konuştuk, başlangıçlarımızdan söz ettik de ben nedense unutmuşum en güzel olması gereken anları.
çok büyük bir tezat bu.
ama odasındaki ne işe yaradığını bile bilmediğim kablonun yerini hayal edebiliyorum gözümü kapattığımda.
veya biliyordum lenslerinin kutusunu nereye koyduğunu.
hep giymesini istediğim tshirtin yerini de hatırlıyordum mesela..
ama,
en özel anları unuttum.
beynimin bana yaptığı en büyük piçlik bu olsa gerek..
niye silmişim o günleri bilmiyorum.
kocaman bir vicdan azabı.
tahammül edemeyip silmişim.

neyse çıkış noktam bir söz'dü.
alnımda 2 şey yazıyor olabilir.
1- kendimi özel hissettir.
2- ben bir enayiyim.

özel hissetmeyle alakasız ama benim unuttuklarımı hatırlıyor. unuttuğum değerleri bana hatırlattığı için özel.

ben bir enayiyim. hatırlamamam gereken ne varsa boşa hamallığını yapıyorum tüm bu ayrıntıların.

kendi içinde çözümsüz bir durum bu.
karmaşık.

olsun..

Hiç yorum yok: