15 Şubat 2009 Pazar

kurtar beni


Ağlamıyordum uzun zamandır, tek damla akıtamamıştım.. biriktirmişim içimde hep.. ben mutluyum sanmışım ağlamadım diye..
Değersizim çok biliyorum, işte bu yüzden nefret ediyorum kendimden..
Duvara çarpıp dönüyorum, sonra tekrar, sonra tekrar..
Dost sohbetlerinde dinlemez oldum hiç bir şeyi,
Sevdiklerimden gözlerimi kaçırır oldum..
Birkaç kelimeyle baş başa bırakıldım hep, okunmadılar, yazılmadılar..
Fazla iyi olma demişler hayatta kaybedersin.. kaybediliyor evet. Hani bir laf vardır 3 kuruşluk insana 5 kuruşluk değer verirsin o gider kalan 2 kuruşla seni satar diye. Hayatta hep yanlış anlaşılmış olmanın, terkedilmiş olmanın acısını yaşadım içimde. Olduğum gibi olduğumda prim etmiyordu çünkü, belki de fazla korkutucuydum o zaman. Fazla uzaktım bilmiyorum.
En çok duyduğum laftı dengesiz olmak. Kendi içimdeki iktidar mücadelesinde kaybolmuşken başkalarına karşı iktidarsızdım evet. Yeter artık diyip çekip gittim çok. Kaybettim hep, kaybettirdim..
Giden değildi kalandı terk eden,
Ben terkedilmişken, terk edendim..
Arkasına saklanabileceğim tek yalanımdı bu..
Beni benle yalnız bırakmasınlar diye..
Sonra..
Kazanmak için beni geri döndü hepsi..
Ben çoktan başka yerdeydim artık..
Aynı şehrin içindeki sayısız kalp kırığım vardı benim..
Başka şehirlerde bıraktığım hayatlar vardı..
Benim sevgimi kaybedince hepsi, benden önce bıraktılar beni..
Ben kendime rağmen direniyordum.
Sonunda kocaman yalnızlık geldi..
Özümdeki yalnızlığı susturmak için,
Kendi sesimden korktuğum için, mesela birgün bir başkasının sesini duymak için
Sarhoş gecelerim oldu, içip içip güldüğüm, saçmalayarak gizlediğim kendimi..
Bahanelerim çoktu kaçıp gitmek için..
Kaçıp gitmeyi de başardım, daha çok dengesiz oldum insanların gözünde.
Belki de sarılıp uymaktı tek derdim, anlatamadım..
İç içe geçmiş aynalar gibiydi, sonsuza uzanan, gittikçe ufalan..
İtiraf ediyorum, korkuyorum ben..
Bir gün bir ameliyat masasında ölmek gibi hayallerim var.
Kendi ölümümün suçunu da üzerime almaktan korkuyorum.
Veya bineceğim trenin raylardan çıkması gibi..
Ani bir sancıyla kalbimin atmaktan vazgeçmesi gibi..
Ölümün en güzel yanının bir daha ölüm olmaması, bunu biliyor olmak azalttı kaygılarımı belki..
Sevilmediğimi öğrenmenin, sevilmediğimi zannetmekten daha kolay olması gibi,
Bin kere değil bir kere ölmek istiyorum ben..
Bin kere değil bir kere sevilmek istiyorum ben..
Hep kaybedilince anlaşıldı değerim
Yeter artık! Kaybetmeyin beni!
Bir kere de gerçekten tutun elimden!
Herkesten ve her şeyden uzağa
Bir daha geri dönmemek üzere yola çıkmadan
Kurtar beni…

2 yorum:

Adsız dedi ki...

:(

Adsız dedi ki...

bu yazını çok sevdim ama bir yandan da dağıldım gittim...