26 Ocak 2011 Çarşamba

kilit


eski bir dostu kucaklamak gibi şimdi tekrar yazıyor olmak.
yazmadığım zaman içerisinde kendimi üşümüş gibi hissediyordum. hani soğuk kış gecesinde sıyrılıp da tshirtün belin açılır, kapamaya üşenecek kadar uykun vardır, tüm gece sabaha kadar öyle huzursuz uyursun.
yapmak isteyip de yapmaya gücünün olmaması.
yataktan sağdan sola dönmek bile üşütür ya. öyle birşey.

yazamamak, yazmak isteyip de ertelemek, yazacaklarının canını acıtmasından korkmak..
hepsi beraber şimdi sanki.

ısıtıyor şimdi beni burdaki kelimeler..

güzel...

sorgulanmaktan yorulduğum için sorgulanacak bir aralık bırakmıyorum, kitliyorum tüm odalarımı.
"ha evet yaşıyorum" yaşadığımı bilin yeter.
serzenişte bulunarak da açık vermiyorum hiç.

böylesi iyi
böylesi güzel.


gariptir değil mi, bazen geçmişteki anıları hatırlamak, hatırladığında hala o gün ki heyecanını, mutluluğunu ve mutsuzluğunu hissedebilmek.
anıların duygularla zincilenmesi.

aslında anıların, duygu çemberindeki küçücük görünmez bir nokta halini alması.

sonrasında emek vermenin haklı gururunu yaşamak. üzüntüsünü bir kenara bırakıp.

giden ve değişen hayatlara şahit olmak. "sen" ken, "kendini" gördüğünde "ben"i bulamamak.
kendimize inancımız mı yok ki bir başkasında arıyoruz kendimizi?
yada bir başkasında görmek içimizdekileri, o gördüklerimize sarılmak, kendimize mi sarılmak?..

sevmek denen şey bilinçsiz bir sahtekarlık gibi, ama yine de herşeye rağmen güzel
herşeye rağmen değer..

ve
garip...

Hiç yorum yok: